FARKLI YAŞ GRUPLARINDAKİ ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARI FARKLIDIR
Nilsen Bağımsız Pazar Araştırma şirketinin yapmış olduğu bir araştırmaya göre bebeklerin gelişimini 4 ana kategoriye ayırmak mümkün. Bu 4 ana grupta yer alan bebeklerin ihtiyaçları farklılık göstermektedir. Bu yaş gruplarına sahip bebekleri olan annelerin ihtiyaçları da bebeklerinin gelişimlerine paralel olarak değişmektedir.
0-12 AYLIK BEBEKLER VE ANNELER
Bebeklerin anneye en muhtaç olduğu dönem 0-6 aylık dönemdir. Bebek bu dönemde annenin bir parçası olduğunu hisseder ve bu dönemde anneden ayrılmak istemez. 6-12 aylık dönemde ise bebek anne dışında da varlıklar olduğunu fark eder ancak yine de anneye çok fazla ihtiyaç duyar.
0-6 aylık bebeği olan anneler ise en hassas anne grubudur. Yeni doğan anneleri araştırmacı ve bebekleri için en iyisini arayan annelerdir. Bu dönemde anne bebeğine ve yeni hayatına alışmaya çalışır. Bu sebeple Psikolojileri de oldukça inişli çıkışlıdır. İhtiyaçları günden güne farklılık gösterir. Gözleri bebekleri ve yeni hayat düzeninden başka bir şey görmez. Bu dönemin telaşsız, sakin ve en hasarsız şekilde atlatılabilmesi için Filipinli, konusunda uzman ve tecrübeli bakıcılar devreye girmektedir. Bu dönemde anneye gece gündüz destek verecek, anneye nefes alacak zamanı yaratacak, ev temizliği yapacak, uzman bir bakıcı tüm aileyi rahatlatacak ve evdeki kaosu bitirerek yeni düzene geçilmesinde en büyük yardımcı olacaktır.
0-12 aylık bebek bakıcısı görevleri;
- Gece bebek bakımı konusunda destek vermek
- Gündüz bebek ile ilgilenmek ve uyutmak
- Boş zamanlarda ev işleri yapmak
12-36 YAŞ BEBEKLER VE ANNELER
Bebekler bu dönemde etrafı keşfetmeye başlarlar. Merak ettiği şeylere eliyle ulaşabildiğini fark ettiğini anladığında anneden yavaş yavaş ayrılır. Bebeklerin dil gelişimi başladığı bu dönemde “simgeleştirme” dediğimiz kavram devreye girer. Yani; çocuk iç dünyasında olan biteni bir sembol, oyun veya sözcük ile dışarı yansıtır. Örneğin; annesi işe gittiğinde ondan ayrılmanın yarattığı ruhsal gerginliği ile, topunu koltuğun altına atıp gözden kaybedip sonra yeniden geri alarak baş etmeye başlar. Veya isteklerini sözcükler ile ifade etmeye başlar. Bu iki örnek de simgeleştirmedir. Bir çocuğun, simgeleştirme yapabilmesi için normal bir ruhsal işleyişe sahip olması gerekir.
İki durumda bebeklerde normal ruhsal işleyiş bozulabilir:
1-Annnenin aşırı varlığı.
2-Annenin aşırı yokluğu.
Çocuklarda yukarıda bahsettiğimiz simgeleştirme kavramının olabilmesi için önce annenin varlığı gerekir. Ancak anne çocuktan hiç uzaklaşmıyorsa, çocuğun zihninde annenin simgesi oluşamaz. Bu da geç konuşma gibi sorunlar doğurabilir. Çünkü anne dışında biri olmaz ise olayları anlatacak biri de olmayacaktır.
Bu dönemde bebekler yürümeye başlar ve yürümeye başlayan bebeğin ebeveynleri bu andan itibaren inanılmaz bir enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bebekler bu dönemde uyanık kaldıkları süre boyunca hiç durmadan hareket eder. Bu da özellikle anneleri aşırı yoran bir dönem olur.
Bu noktada yine hangi yaş grubunun nasıl ihtiyaçları olduğunu bilen deneyimli bir bakıcının varlığı çok önemlidir. Anne evden ayrıldığı zamanlarda annenin gitme durumunu bebek için yumuşatacak ve bebeğin evde sizden sonraki en yakın arkadaşı olacaktır. Yürüyen bebeklerin takibinde, anneye zaman yaratacak ve annenin dinlenmesine, rahatlamasına izin verdirtecektir.
4-6 YAŞ ÇOCUKLARI VE ANNELER
Bu yaş grubundaki çocuklar dünyayı yeterince keşfettiklerini düşünen, yürüyebilen, konuşabilen, kendi kararları olan ve neyi sevip neyi sevmediklerini bilen birer küçük bireyler olmuşlardır artık. Anneler ise bu dönemde biraz daha rahatlamış ve çocuklarındaki hassasiyet ilk yıllara göre azalmıştır. Bu sebeple annelikten daha çok keyif almaya başlamışlardır. Ancak bu dönemde annelerde çocuğu için farklı endişeler oluşmaya başlar bunların başında da çocuğunun zihinsel gelişimi vardır. Hangi kitapların okunması gerektiği, ona yararlı olacak hangi aktivitelerin yapılacağını, onun tüm gününü nasıl planlayacağı gibi yeni gündemleri vardır annelerin. Çocuklarla İngilizce konuşan Filipinli bakıcılar çocuklara İngilizce kitaplar okumakta, onların her türlü aktivitelerinde onlara eşlik ederek anneleri oldukça rahatlatmaktadır. Bu dönemde çocuklar her iki dili birden rahatlıkla konuşabilmektedirler. Bu durum çocuklarda bırakın kafa karışıklığını, gelişimini çok daha olumlu şekilde etkilemektedir.